Damatlık – Gelinlik Tarihçesi
Gelinlik ve damatlığın tarihçesi
Damatlık ve gelinlik hayatları herkesin kendine göre bir yaÅŸayış tarzı vardır, bu yaÅŸayış tarzını güncel hayatına yansıtmak ister iÅŸte yaÅŸantısı farklı olan farklı evlenmek ister. Enteresan yerlerde nikah kıydıranlar var ki. Gazetelerde okuyup televizyonlarda seyrediyoruz: Deniz altında köpek balıklarının dolaÅŸtığı derinliklerde, gökyüzünden paraşütle atlarken, bir dağın doruÄŸunda … Aklıma önce gelenler ÅŸunlar . Elbette bir de nikahın olmazsa olmazlarından meydana gelen gelinlik ve damatlıklar var. Onları sıralamaya kalksak sayfalar sürebilir. Benim de en kocaman idealim her evlenme yıldönümünde ilginç bir ülkeye gidip oranın geleneklerine yönelik nikah tazelemekti; ama bu hayalimi bir çeÅŸitli gerçekleÅŸtiremedim. Bunu yapamadığım amaçlı hayıflanırken gelinlik ve damatlığın ne türlü meydana çıktığına takıldı aklım. Antropoloji ve halkbilime meraklı olduÄŸum takdirde bu konuyla alakalı bir denetim yapmadım. Hayal dünyamda dolaşırken aÅŸağıdaki minik öykü meydana çıktı:
Binlerce yıl öncesinde kiÅŸilerin minik kanatları varmış. Bu kanatlar ne uçmaya ne de okÅŸamaya yararmış.Tanrı’nın insanlara verdiÄŸi bir süsmüş yalnızca . Kelebeklerin kanatları civarı rengarenkmiÅŸ. Ä°nsanları kanatlarının renklerine yönelik isimlendirirlermiÅŸ. Düğün Töreni törenlerinde insanlar bu kanatlarına veda ederlermiÅŸ. Böylelikle bekarlar ve evliler kanatlarına bakılarak ayırt edilirmiÅŸ. Kanatsızlar evli, kanatlılar bekar… Dullar amaçlı ne varmış bilmiyorum. Neyse gelelim düğün töreni merasimine .
AteÅŸ Vadisi tecrübe et surat metrelik minik bir geçit varmış. Davetiler bir ralli izlercesine bu geçidin üzerinde sokak süresince sıralanırmış. Gelinle damat bedene kayıp vermeyecek ama kanatları eritecek civarı hafif bir ateÅŸin meydana geldiÄŸi bu vadiden ele ele geçerlermiÅŸ. On -on 5 dakikalık bu yürüyüş anında vadideki hararet onların kanatlarını eritirmiÅŸ. Esasında çok acı vermeyen bu tören anında çekilen sorun evlenme esnasında çekilecek sorunları temsil ediyormuÅŸ. Gelinle damat bu yürüyüş anında birbirlerinin ellerini bırakırsa nikah geçersiz sayılıyormuÅŸ. Bu, onlar amaçlı nihai bir düşünme fırsatıymış belki de. Bu sorunlara katlanıp AteÅŸ Vadisi’nden geçenlerin evlilikleri tescil ediliyormuÅŸ. Bu töreni terk edenlerin kanatlarının yarısı yanık kaldığı amaçlı ÅŸunlar toplumda itibar görmüyorlarmış.
Ä°nsanlar onlarca yıl bu ananesi sürdürmüşler. Gel zaman git zaman evlenme dışı iliÅŸkiler artmış; insanlar evlenme müessesenini yok sayıp beraber yaÅŸamaya baÅŸlamışlar. Ãœstelik evliler eÅŸlerini aldatmaya baÅŸlamış. Topluluk bozulmuÅŸ, bilgili insanlar, toplumun ileri gelenleri bunu ne türlü çözeriz diye düşünmüşler. EvliliÄŸi reddeden insanlarla konuÅŸup ” Niçin bunun gibi yapıyorsunuz ?” demiÅŸler. Aldıkları yanıt onları ÅŸaşırtmış: “Tören esnasında vadiden geçerken yaÅŸayacağımz acıdan korkuyoruz.” Aylarca düşünmüşler ve çözümü bulmuÅŸlar: AteÅŸ Vadisi’den geçerken kanatların yanmaması amaçlı kanatlara bir kılıf takılmış. Bu kılıf öyle bir maddeden inÅŸa edilmiÅŸ ki vadiden geçerken eriyormuÅŸ, böylelikle “kanat erimesi” ritüeli gerçekleÅŸiyormuÅŸ. Ardından pekçok birey bu modayı benimsemiÅŸ, evlilikler çoÄŸalmış , topluluk kurtulmuÅŸ. Ä°ÅŸte gelinlikle damatlık o vakitten kalma bu sahteciliÄŸin bir devamıymış. Her Geçen Gün kiÅŸilerin kanatları evrim mi desem ne desem düşmüş; ama baÅŸlangıçta yalnızca kanatlara takılan bu kılıf yaratıcı kiÅŸilerin elinde süslü kıyafetlere dönüşmüş. Peki evlenme müessesesi kurtulmuÅŸ mu? Niçin kurtulmamış?